• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Resim Sanatı

Mimariden daha eski olan resim sanatı aynı zamanda çok geniş bir alana yayılan bir sanat türüdür. Bu sanat kendi içinde kullanılan malzeme ve konularına göre çeşitli teknikler içerir.

A-    MISIR RESİM SANATI

Eski Mısır resmi kalıcılık, süreklilik ve kutsallık ifadesi olarak kullanılmıştır. Resimlerin tapınak ve mezarlarda yer alması bu kaygıdan kaynaklanır. Resim sanatına ait örneklerin en bol olduğu merkez TEB (Mısır firavunlarının başkenti-Nil'in doğu kıyısında, Luksor ve Karnak arasında) yöresidir. TEB’deki krallar ve kraliçeler vadisindeki mezar anıtlarının duvarlarında hemen hemen hiç boş yer yoktur. Resimlerin konuları tanrılar, dinsel törenler ve gündelik yaşam sahneleridir. Ölü gömme töreni de çokça ele alınan konulardandır. Günlük hayatla ilgili konuların resim sanatında yer alması çok önemlidir.

Mısır resimlerinin en karakteristik yanı üslup özellikleridir. Mısır sanatçıları insan vücudunu resmederken bacaklarını tamamen profilden, gövde ve omuzları cepheden, yüzü profilden, gözleri cepheden göstermektedirler. Resimde firavunlar ve Tanrılar çoğunlukla öteki insanlardan daha büyük gösterilmiştir. Diğer figürler de soylulukları oranında büyümüş ya da küçülmüştür. Mısır resminde kitap ya da papirüsler üzerine çizilen resimler ve mumya tabutları üzerine çizilen resimler de önemlidir.

 B-    ERKEN HRİSTİYAN DÖNEMİ RESİM SANATI

Katakomp duvarlarına fresko tekniği ile yapılan resimler genelde basit ustalar tarafından yapılmıştır. Resimlerde estetik kaygıdan çok yeni din görüşünü en yalın biçimde ifade etme kaygısı ön plandadır. Bu resimler arasında Hıristiyanlığın sembolü olan balık, güvercin, çiçekli bahçeler, iyi çoban motifi yer almaktadır. Katakomp resimleri ilk önceleri 2.yy.da yapılmıştır. En eski örnek olarak bilinen Roma’daki Domitilla katakompunda yer alan resimlerde ünlüdür. 4.yy.dan itibaren erken Hıristiyan resim sanatında gelişmeler olmuştur. Hıristiyanlık temaları ve günlük hayattan alınan sahneler resmedilmeye başlamıştır. Bu resimlerde genellikle arka plan yoktur. Sadece anlatılmak istenen konu direkt olarak seyirciye sunulmaktadır.


C-    BİZANS RESİM SANATI

Bizans resim sanatında iki teknikte yapılan resim sanatıdır. Bunlar fresko ve mozaik teknikleridir.

1-Erken Bizans resim sanatı:
Hıristiyanlık ile ilgili konular ağırlık kazanmıştır. Bunun dışında konularda imparatorluklar ve aileleri ile İkonokplazma döneminde yapılan ağırlıklı konulardır. 5. ve 6. yy.larda başkent İstanbul’da Hıristiyanlık ile bağlantısı olmayan Roma geleneklerini sürdüren mozaik eserler yapılmaktadır. Bu dönem eserler arasında Ayasofya, Ayoinni, küçük Ayasofya önemli örnekleridir. İstanbul da bu dönemden kalma en önemli örnek son yıllarda restore edilen kalender hane caminde oluşan Meryem ve çocuk İsa konulu mozaik resmidir.

2-İkonokplazma dönemi:
 Bu dönemde kiliselerde görülen figürlü resimlerin yerine eski süsleme motifleri ve sade haç biçimleri yapılmıştır. İstanbul da ayoinni kilisesindeki büyük mozaik haç ve Ayasofya’daki birçok haç bu dönemden kalmıştır.

3-Orta Bizans resim  sanatı:
 ikonokplaz akımlarının sona ermesinden sonra resim sanatı eski geleneklerini sürdürmüş ya da değişikliğe uğramıştır. Bu dönemde kilisenin getirdiği değişiklikler resim sanatında etkili olmuştur. Bu çağın en önemli plan tipi olan kapalı yunan haçına uygun olarak yapılan kiliselerde resimleme bir kurala bağlanmıştır.
Bu döneme ait resim örnekleri; İstanbul’da zeyrek cami (pontakrato cami), Ayasofya kilisesidir.

4-Son devir Bizans resim sanatı:

 Bu dönemde resim sanatında önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Değişikliğin önemli nedenlerinin başında kiliselerin ikonografik programlarından kurtulmuş olmaları, Latin istilasının sanatçılara olan etkisi, doğu ve batı üsluplarının Bizans sanatı içinde çekişme ortamı bulabilmesidir.
En önemli örneği kariye camidir.

AYASOFYA MOZAİKLERİ

Ayasofya’daki mozaiklerin ilk kez bulunuşu Sultan Abdülmecit zamanında yaptırılan onarım sırasında olmuştur. Sıva altında bulunan tüm mozaikler ortaya çıkarılmış, desenleri çizilmiştir. Abdülmecit bazı çevrelerin tepkisinden çekinerek yerine yeniden kolayca açılabilecek şekilde tekrar kapatılmalarını istemiştir. 1932’de mozaikler tekrar ortaya çıkarılmıştır.  

 

f t g m