• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Hoca Ali Rıza Bey'in Hayatı

Hoca Ali Rızâ 1858’de Üsküdar’da Ahmediye mahallesinde doğmuştur. Babası süvâri binbaşılarından Üsküdar’lı Mehmet Rüştü 1865 yılında Sofya’da öldü. Babası yazıya önem veren bir hattat idi. 1884'te teğmen olarak Harbiye'yi bitiren genç ressam, bu yüksek okula resim öğretmeni olarak girmiştir.

Hoca Ali Rızâ Bey’in yaklaşık 3 bin resmi olduğu söylenir. İkinci Meşrûtiyet' ten sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti' nde başkanlık yaptı. 1930 yılında ölen Hoca Ali Rızâ' nın mezarı Üsküdar Karacaahmet' tedir.


“Mesleğim peyzaj ressamlığıdır.” diyen Ali Rızâ Bey Türk resim tarihinde düzeyine henüz erişilememiş bir ressamdır. Peyzajda halâ rakipsizdir. Bütün ömrü boyunca gençleri yetiştirmiş, bu yüzden de tarihimize Hoca Ali Rızâ Bey olarak geçmiştir. Son derece sağlam çizgileri olan eserleri, bugün birer vesika mâhiyetindedir. Tabloları ve karakalem resimleri ile o güzelim  İstanbul’un günümüze kadar gelmesini sağlamıştır.

Eski bir mecmuada şöyle bir başlık gördüm: "Belki o da hevese gelir, ressam olur!" Beni çok etkilediği için yazının devamını okudum. İç yüzü şu imiş. Resim yaparken seyre gelip yanı başında oturanlara engel olduğu hemen hemen hiç görülmemiş. Nedenini sordukları zaman, "Ne mâlûm? Böyle göre göre belki içine bir heves gelir, bakarsın, o da ressam olur." Demişlerdir. Hoca Ali Rızâ Bey kişiliği ve resimleri ile beni etkilemiş bir ressamdır.


Hoca Ali Rıza Bey’ in Sözlerinden:

"Resim yapmak demek yalnız parmakları, elleri, kolları faaliyete getirmek değil, ruhun hemen bütün melekâtını, melekât-ı fikriye, hissiye ve irâdesini faaliyete getirmek demektir."

"Can sıkılınca resim yapmayı bırakmalıdır.  İstek bâkî iken terkolunursa yine istekle çalışmak müyesser olur."

"Resim insanın dikkât nazarını artırır."

“Resim umumî bir dildir. Bu resimden dilsiz çocuklar, vahşîler dahî anlar.”

“ Resim yapanlar dikkâtin, idrâkin öyle yüksek bir derecesine varırlar ki onların gördüklerini herkes göremez ve eşyadan anladıklarını herkes anlayamaz.”

Eserlerinden bâzı örnekler:

 

 
 
 
f t g m