• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Devlet Kavramına Dair

"...İki tür devlet var. Biri milliyetçi/muhafazakar kesimin (büyük ölçüde ben de öyleyim) idealist "Devlet" anlayışı. Bu anlayışta devlet "ana"dır, "talih"tir, "ya devlet başa ya kuzgun leşe" ifadesindeki gibi adalet, güvenlik ve düzen'dir... Millet/halk olarak arzu ettiğimiz, ihtiyaç duyduğumuz maddî ve manevî değerleri ifade eder. Bir de reel, fiilî "devlet" vardır. Bu ikisinin ayrımını doğru biçimde yapabilirsek farklı düşünüyor gibi göründüğümüz pek çok konuda aslında çok benzer fikirlerimiz, taleplerimiz olduğu anlaşılır. Bu ayrım idealistler tarafınan yapıl(a)madığı için devletin pek çok yanlışı, günahı, zulmü savunulması gereken meziyetlermiş gibi açık veya zımnen kabul ediliyor. Liberal/sol yaklaşım ise devlet'in her türlü yanlışında takındığı tutum ve söylemleri işe sanki Devlet düşmanı imiş gibi bir görünüm sergiliyorlar. Kendi adıma, reel/fiilî devlete dair her türlü eleştiriyi doğru ve gerekli görürüm.."

"Devlet" konusu senin de iyi bildiğin gibi içinden kolay çıkılır bir mesele değil. Tarih boyunca tarif edilmeye, kurulmaya, yıkılmaya, ele geçirilmeye, yönetilmeye çalışılmış, tamamen reddedenler olmuş ama dönüp dolaşıp Hegel'in Tanrı-devlet'i olarak karşımıza çıkmış. Akademik tarifleri bir yana bırakalım, Türk milleti için devlet şu sözlerdeki nesnedür: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi." (Yazıldığı günden bir tek Allah kulu çıkmamıştır "amca sen ne diyon ya, yok öyle şey" diyen) Diğeri de: "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!" Milliyetçi biri için devlet: Çocuklarının aşı, eşinin namusu, adalet, huzur, nizam, hürriyet, alnını secdeye korkusuzca koyabilme... ve benzeri şeylerdir. Dünyada bizden başka çocuklarına Devlet adını koyan bir toplum var mı acaba? Senin devlet kavramına yüklediğin anlamlar daha ziyade batının geliştirdiği laik/liberal/sol kaynaklıdır. Bu doğru veya yanlış değil, batının kendi macerası ve tecrübesi ile ulaştığı tabii ve makul bir kavramlaştırmadır. Bütün devletler güç sahibidir, vergi toplar, savaş yapar, şiddet kullanır ama bizim devlet anlayışımız kendi kaynaklarımızda "açları doyurmak, çıplakları giydirmek, düşmanları tepelemek, refah ve huzuru sağlamak"tır, sultan/han/kral'ın lüks ve israfı, keyfi ve nefsi için değildir.

Tarihimizde bu ideale ne kadar ulaşılmıştır, pratikte durum nedir o ayrı bahis, Drina Köprüsü'nde belki bazı ipuçları bulursun. Birkaç çarpıcı örnek vereyim: Osmanlı yıllık vergisini peşin aldığı, hem de kendisine karşı savaşılarak ve ihanet edilerek (sulh yoluyla şehri teslim edip çekilirseniz dokunulmayacak taahhüdüne rağmen yapılan katliam) kaybedilen bölgeden ayrıldıktan sonra toplamış olduğu verginin oradan çekildikten sonraki dönemine düşen kısmını düşmanı olan yeni sahiplerine iade ediyor. Şeyhülislam, Osmanlı'nın savaş açmayı düşündüğü ülkenin prenslerinin sorduğu "sizin bu şartlarda ülkemize savaş açmanız caiz midir*" sorusuna "hayır, değildir" fetvası verebiliyor. Dünya tarihinde bunun kaç örneği yaşanmıştır bilmem. Mesele bunların yaşanmış olup olmamasından ziyade bir milletin nelere değer verdiği, devlete hangi nitelikleri yakıştırdığı. Sanırım anlatmaya çalıştığım şeyleri en iyi Osmanlı'nın uzun süre idare edip geri çekildiği bölgelere gidenler görüyor ve anlıyor, bu bir spekülasyon konusu değil, bir realite."

Ömer Özercan

(Bu yazı, Ömer Özercan'ın bir yazıya yaptığı yorumlarıdır.)

Fotoğraflar;

Divan-ı Hümayun, Topkapı Sarayındaki Kubbealtı dairesinde toplanan, şimdiki bakanlar kurulu gibi memleketin önemli meselelerinin tartışıldığı, Devlet-i Aliyye'nin iç ve dış siyasetinin belirlendiği, aynı zamanda halkın müracatlarının kabul edilerek görüşüldüğü bir çeşit yüksek mahkeme vazifesi de gören bir kurumdu.

Hümâ, Devlet kuşu anlamındaki Farsça Hüma kelimesi efsanevi Hüma kuşu anlamının yanında ‘saadet, kutluluk’ anlamlarına da gelmektedir (Devellioğlu, 1999: 390). Arapça’sı bulah olan Hüma, tayru’d-devle (Onay, 1992: 212), devlet kuşu, talih kuşu, cennet kuşu olarak da anılır (Pala, 2003: 228).

 

f t g m