• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Hikâye Çeşitleri

Hikâye, hayatın  bütünü  içinde  fakat  bir  bölümü  üzerine  kurulmuş  derinliği  olan  bir  büyüteçtir.  Bu büyüteç  altında  kimi  zaman    olay  bir  plan  içinde , kişi,  zaman,  çevre  bağlantısı  içinde   hikaye  boyunca  irdelenir.  Kimi  zaman  da büyütecin  altında  incelenen  olay  değil,  hayatın  küçük  bir  kesiti, insan  gerçeğinin  kendisidir  Bu  da öykünün  çeşitlerini  oluşturur.  Buna  göre .   

1) OLAY ( KLASİK  VAK’A )  HİKÂYESİ :  Bir  olayı  ele  alarak,  serim,   düğüm,   çözüm   plânıyla  anlatıp  bir  sonuca  bağlayan  öykülerdir.  Kahramanlar  ve çevrenin  tasvirine  yer verilir   Bir  fikir  verilmeye  çalışılır; okuyucuda  merak   ve heyecan  uyandırılır. Bu   tür,  Fransız  yazar Guy de Maupassant (Gi dö Mopasan) tarafından   yaygınlaştırıldığı  için  “Maupassant   Tarzı  Hikâye”  de  denir.

Bu  tarzın  bizdeki  en  önemli  temsilcileri: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar  ve  Reşat  Nuri  Güntekin’dir..

2)  DURUM   (KESİT)  HİKÂYESİ: Bir olayı  değil günlük  yaşamın  her  hangi  bir  kesitini   ele  alıp  anlatan  öykülerdir   Serim,  düğüm,  çözüm  planına  uyulmaz  Belli  bir  sonucu  da  yoktur. Merak  ve  heyecandan  çok  duygu  ve  hayallere  yer  verilir;  fikre  önem   verilmez,  kişiler  kendi  doğal  ortamlarında  hissettirilir.  Olayların ve  durumların  akışı  okuyucunun  hayal  gücüne  bırakılır.
    Bu  tarzın  dünya  edebiyatında  ilk temsilcisi   Rus yazar  Anton Çehov   olduğu   için  “Çehov Tarzı Hikâye”  de denir.
      
Bizdeki en güçlü temsilcileri : Sait  Faik  Abasıyanık,  Memduh   Şevket  Esendal  ve Tarık  Buğra’dır.

NOT : Durum  hikayesine  benzeyen  ancak   kahramanın  kendi  ruh  hali  ve  hayal  dünyasını  yansıtanlara  “Ben  merkezli  hikâyeler” de  denir.

3)  MODERN HİKÂYE :  Diğer  çeşitlerinden  farklı  olarak,  insanların  her  gün  gördükleri fakat  düşünemedikleri  bazı  durumların  gerisindeki    gerçekleri,  hayaller ve  bir  takım  olağanüstülüklerle  gösteren  hikâyelerdir.
       Hikâyede  bir  tür  olarak  1920’lerde  ilk  defa  batıda  görülen   bu  anlayışın  en güçlü   temsilcisi  Fransız  Kafka’dır  Bizdeki  ilk  temsilcisi  Haldun  Taner’dir.   Genellikle  büyük  şehirlerdeki  yozlaşmış  tipleri,  sosyal  ve  toplumsal  bozuklukları ,  felsefi  bir  yaklaşımla,  ince  bir  yergi ve  yer  yer  alay  katarak  gözler  önüne  serer.

f t g m